- önem vermemek
- to ignore, to discount
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
metelik vermemek — değer ve önem vermemek, umursamamak, aldırış etmemek Orayı gördükten sonra ben, gayri dünyanın hiçbir tarafına metelik vermem. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaba almamak (veya katmamak) — önem vermemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aldırış etmemek — önem vermemek, aldırmamak, ilgi göstermemek, ilgilenmemek, ilgisiz kalmak, umursamamak Kendi alanına dokunmayan bir şeye aldırış etmez. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kale almamak — önem vermemek, hesaba katmamak, sözünü etmeye değer bulmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayıtsız kalmak — önem vermemek, umursamamak Halk, nice silik insanların en yüksek mertebelere çıkmasına kayıtsız kalır. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yabana atmak — önem vermemek, önemsiz görmek Kendini pek yabana atma. Olabilir ki bu kadın sana tutulmuştur. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
burun kıvırmak — önem vermemek, küçümsemek, beğenmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözden gönülden çıkarmak — önem vermemek, ilgisini kesmek Şimdi, artık gözünden ve gönlünden çıkardığı bu adamın her şeyi onun için müsavi idi. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözden uzak tutmak — önem vermemek, arka plana itmek Çıkarlarını gözettiği sınıfı gözden uzak tutmak, adını andırmamak isterler … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırt çevirmek — 1) birine önem vermemek, iyi davranmamak 2) bir şeye önem vermemek, onu kabul etmemek, yapmamak veya sürdürmemek Batı âlemi Türkiye den vazgeçemez, bizi yalnız bırakamaz, askerî ihtiyaçlarımıza sırt çeviremez... T. Halman … Çağatay Osmanlı Sözlük
iplememek — (birini veya bir şeyi) saygı göstermemek, değer vermemek, önem vermemek, aldırış etmemek Peki, ya savaş? Savaşı iplemiyordum. Aklıma bile gelmiyordu. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük